8. Dağlık Bölgelerde Yaşayan Tolumlarda Ordunun Oluşumu
ve Savaşın Gelişimi. Formation of the army and development of war in the
sociates living in mountainous regions.
Dağlık
bölgelerde yaşayan yarı göçebeler ise gerek zor hayat koşulları, gerekse küçük
ve yalıtılmış toplumlar olmalarından ve kısıtlı kaynaklardan dolayı sık sık birbirleriyle
sonu gelmez çatışmalar içinde yaşamaları sebebiyle oldukça sert, savaşçı ve
dayanıklı bir karakter oluşturmuşlardır. Ancak bu topluluklar genellikle bir
kabile veya köyle diğer kabile veya köy, ya da bunların aralarında yaptıkları
küçük müttefik grupları olarak savaştıklarından kitlesel bir askeri teşkilat
oluşturamamışlardır. Parçalı ve bu sebeple bir potada erimeyi engelleyen
coğrafi yapı, kısıtlı doğal kaynaklar ve sınırlı yaşam alanları sebebiyle
devlet diye kabul edebileceğimiz teşkilatlar kuramazlar. Devlete benzer şekilde
teşkilatlar kursalar bile bunlar yine aynı sebeplerle büyüyerek krallıklar ve
imparatorluklar haline dönüşemezler. Bu insanların yaşadığı bölgelerde büyük
kalabalıkların karşılıklı olarak bir araya toplanabilecekleri büyük düzlükler
bile olmadığından kitlesel savaşlar yapılamaz. Tüm bu sebeplerle böyle
coğrafyalarda yaşayan topluluklar genellikle tüm kabile erkeklerinden oluşan
küçük askeri teşkilatlar içinde sonuçsuz ve sonu gelmez çatışmalar içinde
yaşayıp giderler. Coğrafyanın ördüğü bu çerçeve bir türlü kırılamaz. Bu
topluluklardan ancak dağlık alanların düzlük alanlara çıkış yerlerinde veya dağ
ve ovanın birleşme yerlerindeki sınırlarda yaşayan topluluklar bir gün güçlü
bir lider önderliğinde toplanarak bu dağları terk etmeye karar verdiklerinde
askeri ve siyasi olarak ciddi başarılar gösterebilirler. Bu tür topluluklara en
uygun örnek Kafkasya’da yüzyıllardır yaşayan topluluklardır.
Tarım
kültürlerinde, sınırlarda steplerle girilen temaslar sonucunda at savaş aracı
olarak ileriki dönemlerde kullanılmaya başlanmasına rağmen dağlık bölgelerde at
ne iyi bir ulaşım aracı, ne de yaygın bir savaş aracı olabilir. Dik yamaçlar,
dar vadiler ve hızlı akan nehirler at kullanılmaya elverişli değildir. Bunun
yerine zor şartlarda yaşamaya, sarp arazilerde yük taşımaya uygun olan eşek
daha yaygın olarak kullanılır. Daha sonraları dayanıklılığı ve gücü daha fazla
melez bir tür olan katır da yaygın olarak kullanılmaya başlanır.
Bu
bölgede yaşayan insanlar, sürekli olarak yabani hayvanlar ve komşu yerleşim
yerlerinin tehditlerine açık bir şekilde yaşarlar. Fakat arazide savunmaya ve
korunmaya uygun birçok yer bulunduğundan bu bölgedeki toplumlar sürekli olmasa
da geçici süreler için yerleştikleri bölgeleri kullanırlar. Arazi uzak
mesafeden görüşe uygun değildir. Arazi arızaları ve bitki örtüsü hem vahşi
hayvanların, hem de saldırgan kabileler ve haydutların yakın mesafeye kadar
yaklaşarak baskın şeklinde kabileye ve hayvanlara saldırmasına imkân sağlar.
Özellikle bu tehlike geceleri daha da artar. Bu sebeple gerek kışlak
diyebileceğimiz daha uzun süreler kalınan ve bazı bölgelerde köy ve şehirler de
kurulmuş olan yerlerde, gerekse yazlak veya yayla diyebileceğimiz yaz
mevsimlerinde kalınan yerlerde belli fiziki tedbirler alınır. Mesela bu
yerler fiziksel yapı itibariyle yaklaşma istikametleri kısıtlı, ulaşılması zor
ve kolay savunulabilecek yerlere yapılır. Ağılların etrafına taşlardan veya
çalılardan çitler yapılır. İnsanlar için genellikle taş ve çamurdan bazen de
ağaç kütükleri ve sazlardan binalar yapılır. Bu binaların bulunduğu köy veya
kasabaların etrafı büyük ağaçlardan veya taştan örülen bir dış duvar ile
çevrilir. Gözetleme ve ok atmak maksadıyla kuleler inşa edilir. Ama gerek nüfus
azlığı, gerekse arazi yapısı sebebiyle bunlar hiçbir zaman büyük kale şehirleri
ve askeri garnizonları haline gelmez.
Bu
bölgelerde yaşam; toplumların yapısını, kültürünü, savaşma biçimini ve
orduların büyüklüğünü biçimlendirdiği gibi silah tipleri ve yapıları ile savaş
yöntem ve taktiklerini de şekillendirir. Derin vadilerle bölünmüş sarp sırt ve tepelerin
bulunduğu bu bölge görüş alanını kısıtladığı gibi hareket kabiliyeti ve menzili
de olumsuz yönde etkiler. Dar alanlarda savaşmak zorunda olunduğundan küçük
kama ve kısa kılıçlar kullanılır. En uzak görüş mesafesi hemen karşıdaki tepe
veya sırt hattı olduğundan uzun menzilli silahlara ihtiyaç duyulmaz, onun için
basit yaylar kullanılır. Uzun mızraklar kullanışlı olmadığından genellikle kısa
sırık ve mızraklar kullanılır.
Bunlar,
büyük ordular oluşturamamakla birlikte büyük ordular oluşturmayı başarsalar
bile büyük meydan savaşları yapamazlar. Çünkü arazi yapısı ne böyle büyük bir
ordunun bir arada hareket etmesi, ne de beslenmesi ve diğer lojistik
faaliyetleri için uygun değildir. Bu sebeple bunlar daha çok küçük baskınlar,
pusular ve taktik akınlar yaparak savaşırlar. Bu bölgede kalıcı bir siyasi
iktidar yapısı kurulamadığından profesyonel ordular da kurulamaz. Genelde her
kabilenin tüm sağlıklı erkekleri savaşçı olarak yetişirler. Bu sebeple savaşçı
toplumlardırlar. Bağlılık kabile reisine karşıdır ve savaşlar da genellikle bu
reisin önderliğinde yapılır.
Kısaca özetlemek
gerekirse bu bölgede yaşayan insanlar çetin doğa koşulları ve sürekli devam
eden çatışmalar yüzünden iyi savaşçılardır, ancak hiçbir zaman iyi asker olamazlar. Çünkü askerlik bireysel cesaretten çok büyük kitleler halinde en üst
seviyede bir komutanın emrinde hareket eden büyük kitlelerin koordineli
hareketlerini gerektirir. Bu bölgenin insanları ise sadece kendi kabile
liderlerinin emirlerini dinleyip başka bir otorite kabul etmediklerinden, küçük
gruplar halinde bireysel cesarete dayanan çatışmalar içinde yetiştirildiklerinden
ve disiplin altına giremeyen özgür ruhlu insanlar olduklarından büyük bir
ordunun bir unsuru olarak savaşmaya uygun değildirler.
30.12.2015. M.Ç.
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder