11. Dışa Kısmen Açık Büyük Bölgelerde Orduların Oluşumu
ve Savaşın Gelişimi: Çin. The formation of army and development of war in large
areas, partially open out.
Çin
bölgesinde de buna benzer bir durum olmasına rağmen iç coğrafi yapı farklı
olduğundan gelişim de farklı olmuştur. Çin de, Hindistan gibi okyanusla çevrili
olmasına rağmen en eski dönemlerden beri bu okyanustaki birçok adada birçok
farklı kültür yerleşmiş ve Çin ile bu adalar arasında ulaşıma uygun oldukça sığ
denizler bulunmaktadır. Ayrıca Çin’in güneyi ve güneydoğusu nispeten daha az
arızalı ve birçok ovaya sahip bir yapıdadır. Burada erken dönemlerde pirinç
gibi tahıllar yabani türlerinden geliştirilerek yaygın bir tarım hayatı
başlamıştır. Tarım yapan toplumlar hakkında daha önce yaptığımız açıklamalarda
olduğu gibi burada da şehirleşme, devletleşme ve nihayet daha büyük siyasi
yapılar oluşturma süreçleri yaşanmıştır.
Çin’in
kuzeyi de Hindistan gibi dağlık bir yapıdadır. Ancak buradaki dağlık bölgede
bulunan vadi yataklarında ve yaylalarda insanların yaşamasına çok uygun birçok
bölge bulunmaktadır. Hatta burada dağlar arasındaki çöküntülerden oluşan büyük
ovalarda en eski dönemlerden beri yaygın olarak tarım yapılmaktadır. Çin’in
kuzeyindeki dağlar Hindistan’dakinin aksine kuzey güney yönünde birçok geçitler
barındırmaktadır. Bu dağlık alanın kuzeyinde ise göçebelerin yaşadığı uçsuz
bucaksız Asya bozkırları vardır. Dolayısıyla Çin, yerleşik kültüre sahip
devletler kendisine oldukça uzak olduğundan daha çok bu göçebelerin
saldırılarına karşı kendini korumak zorunda kalmıştır. Zaman zaman bu bozkır
göçebelerinin iç çatışmalarından kaçan birçok kabile güneye sığınarak buralara
yerleşmiş ve ülke derinliklerine gelenler Çin kültürü içinde erimişlerdir.
Doğal
düşmanları az ve bol gıda alan hayvan topluluklarında olduğu gibi Çin’de de
nüfus ilk zamanlardan beri hızla artmıştır. Çin’de savaşlar daha çok iç
savaşlar şeklinde olmuştur. Tüm ülkeyi tek bir otorite altına almak için
çeşitli bölgelerde kurulan devletler çok eski çağlardan beri birbirleriyle
çatışma içinde olmuşlardır. Burada bölge belli alanlarda coğrafi bütünlük
gösterdiğinden büyük devlet yapıları oluşmuş, savaşlar bu devletler arasında
olmuştur. Kuzeyde bulunan devletler ise aynı zamanda göçebelerle savaşmak
zorunda kaldıklarından hem yerleşik kültürlerin hem de göçebelerin askeri
kültüründen etkilenmişlerdir.
Okyanusa
kıyısı olan devletler deniz ticareti yapabildiklerinden ekonomik olarak daha
hızlı güçlenmişler ve bölgede yaşayan ipek böceklerinden ipek elde edilmesi ile
birlikte bu ürün bozkır ve ötesindeki insanlar tarafından da çok talep gören
bir ürün olduğundan stratejik bir ticari ürün haline gelmiştir.
Çin’de
de diğer yerleşik kültürlerde olduğu gibi büyük şehirler kurulmuş ve bu
şehirler etrafına yüksek surlar örülerek savunmaya uygun hale getirilmiştir.
Burada da işi sadece savaşmak olan profesyonel ordular kurulmuş, bu ordular
ağır piyade şeklinde teşkil ve teçhiz edilmiş, savaş durumunda ise halktan
toplanan askerler hafif piyade olarak orduya dâhil edilmiştir. Çin’in, atın ilk
olarak evcilleştirildiği ve yaygın olarak kullanıldığı Asya bölgesi ile sürekli
bir irtibatı olması sebebiyle Çin ordularında atlı birlikler bulunmuş fakat bunlar
ordunun sadece küçük bir bölümünü teşkil etmişlerdir.
Kaleleri
kuşatmak, nehirlerden geçmek, dağları aşmak vb. zorlu faaliyetlerde bulunan Çin
ordusunda askeri mühendislik ve istihkâmcılık erken dönemlerden itibaren
gelişmiştir. Büyük şehirlerde kurulan büyük tapınaklar ve eğitim merkezlerinde
yeni aletlerin bulunması, yeni icatların yapılması gibi kendine has bazı
felsefi akımlar ve askeri doktrinler de çok eski dönemlerden beri
geliştirilmiştir.
Çin’de
ordular, çok eski devirlerde, ancak tüm erkek nüfusu savaşçı olan bozkır
imparatorluklarının yarışabileceği sayılara ulaşmıştır. Bu sebeple bu büyük
kitlenin toplanmasından hareket ettirilmesine, arazide konaklamasından
savaşmasına kadar tüm süreçlerde çok büyük planlama, teşkilatlanma ve bilgiye
ihtiyaç duyulmuştur.
Böyle
büyük bir ordunun beslenmesi başlı başına bir sorun olduğundan gelişmiş bir
lojistik sistem kurulmuş, ordunun on binlerce ton gelen ağırlıklarını taşımak
için değişik hayvanlarca çekilen çok çeşitli tekerlekli arabalar yapılmış, bu
arabaların geçtiği bölgelerdeki bataklıklar geçişi kolaylaştırmak için
kurutulmuş, nehirlere köprüler yapılmış, dağlara yollar açılmıştır. Bu da
sadece ordu kurmak için değil bu orduları yaşatmak için de çok detaylı bir
bilgi birikimine ihtiyaç göstermiştir. Bu sebeple Çin, bu alanlarda dünyanın
diğer bölgelerinden yüzyıllarca önce bazı bilimsel ve teknik gelişmeler
sağlamıştır.
Çin’deki
küçük devletler daha güçlüleri tarafından yutulup birkaç güçlü devlet kalınca,
artık bu devletler arasında belirli bir güç dengesi oluştuğundan, değişik
askeri yetenekler geliştirmeye ihtiyaç duyulmuştur. Çok büyük orduların karşı
karşıya geldiği Çin’de asker sayısı, teşkilat ve teçhizat kalitesi birbirine
yakın hale geldiğinde üstünlük bu büyük orduların sevk ve idaresinde,
diplomaside, istihbaratta ve psikolojik harp gibi yöntemlerde aranmıştır. Bu orduların
büyüklüğü ve bahsettiğimiz alanlarda elde ettikleri gelişmelerden kısaca
bahsedecek olursak; bugün Batılıların hakkında onlarca film çevirdiği antik
dönem Yunan savaşlarında, 300 kişilik askeri kuvvetten, üç beş bin kişilik
orduların savaşlarından bahsedildiği dönemlerde, Çin’deki devletler yüzbinlerle
ifade edilen sayılarda ordularla savaşıyorlardı. M.Ö. 5. Asırda yaşayan askeri
düşünür Sun Tzu’nun Savaş Sanatı isimli kitabı bu gün en çok bilinen kitap
olmakla birlikte bu, savaş hakkında yazılan ilk Çin kitabı değildi. Kendisinden
önce yazılan onlarca kitabı da okuyup inceleyen yazarın kendi fikirlerini de
ekleyerek geliştirdiği bir metindi.
Çin
yoğun nüfusu, değişik sınıfsal oluşumlar vb. sebebiyle erken dönemlerden
itibaren büyük gelir farklılıklarının oluşumuna sahne olmuştur. Savaşlar,
göçebe akınları, doğal afetler, kuraklık vb. sebeplerle yaşanan açlık
dönemlerinde mevcut devletler birbirleri ile olduğu kadar ortaya çıkan iç
isyanlarla da uğraşmak zorunda kalmıştır. Nüfusun yoğun olarak yaşadığı
bölgelerde kısa sürede sayıları yüzbinleri bulan isyancılar devletin ve
hanedanların varlığı için büyük tehlikeler oluşturmuş. Bazen bu isyanların
liderleri devlet kuvvetlerini bozguna uğratarak hanedanları yıkmış ve kendi
hanedanlarını kurmuşlardır. Bu sebeple Çin devletleri sadece dış düşmana karşı
değil kendi vatandaşlarına karşı da tedbirli olmak zorunda kalmışlar, bu
maksatla geniş bir iç bürokratik sistem, istihbarat teşkilatı ve isyanlara uzun
süre dayanabilecek şekilde gelişmiş surlara ve savunma sistemlerine sahip
şehirler inşa etmişlerdir. Bundan başka iktidarlar; halkı pasifize edecek
şekilde daha uysal ve otoriteye saygıyı ön gören felsefi akımları desteklemişlerdir.
Böylece, bugün dolaylı tutum diye ifade edilen birçok strateji ve yöntemi de
ilk uygulayanlar Çinliler olmuştur.
Büyük
ordulara sahip Çin devletleri, birbirlerinin yüksek surlu kalelerini ele
geçirmek için, kale duvarlarını havaya uçuran patlayıcılar, kalelerin içine,
içerdeki evleri yakabilecek şekilde uzun süre yanan yanıcı maddeler atan
mancınıklar, ateşe dayanıklı malzemelerden yapılmış kuşatma kuleleri gibi
malzemeleri kullanan ve yenilerini geliştiren geniş bir askeri mühendislik teşkilatı
kurmuşlardır. Askerleri için keçeler, tahta parçaları ve metallerle
birleştirilmiş zırhlar yapmışlar, demir ve diğer metallerden yapılan örme
zırhlar kullanmışlardır. Lojistik maksatla yapılan arabaları seferde ordugâh
durumunda baskınlara karşı çepeçevre yerleştirerek arkalarına savunma için
askerler yerleştirmişler, bu arabaları da yanıcı ve delici silahlara karşı
dayanıklı şekilde yapmışlardır.
Ağır
zırhlı ağır piyade ve hafif zırhlı piyadeden oluşan ordulara karşı savaşta
başarılı olmak için metal uçlu oklar atan büyük ve güçlü yaylar yapmışlar, uzun
mızraklar, şehirlerde sokak aralarında da kullanmaya uygun düz ve kısa kılıçlar
kullanmışlardır. Süvari birlikleri de olmasına rağmen bunlar daha çok
haberleşme, komuta heyetlerinin korunması, acil durumlarda belli bölgeleri
destekleme gibi süvari taktik ve stratejileriyle çok alakalı olmayan amaçlarla
kullanılmıştır. Ordunun merkezi; ağır piyadelerden, kanatları ise hafif
piyadelerden oluşturulmuş ve süvariler bunların gerisinde küçük bir ihtiyat
veya ileride örtme ve keşif unsuru olarak kullanılmıştır.
Ordu
belli sayıdaki standart birliklerden oluşmuş alt birimlerin bir üst komutan
emir komutası altında birleştirilmesiyle, düzenli ve sistemli bir makine gibi
işleyen ağır bir mekanizma haline gelmiştir. Bu mekanizma Çin devletlerinin
birbirleriyle savaşlarında yeterli olmuşsa da bozkır ulusları ile yapılan
savaşlarda genellikle yetersiz kalmıştır. Süvari ordularıyla cepheden ve göğüs
göğse yapılan kesin sonuçlu muharebelerde bu ordu ezici bir üstünlük gösterse
de süvari orduları bu tür bir muharebeye nadiren girdiklerinden hareket ve
manevra üstünlüğüne dayanan ve bunu ustalıkla kullanan süvariler karşısında bu
ordu daima yenilmek zorunda kalmıştır.
Çin
bazı dönemlerde sürekli iç savaşlarla ve bozkır ordularının akın ve
istilalarıyla uğraşsa da zaman zaman siyasi birlik kurulabilmiş, bu da
parçalanma dönemlerinde ulaşılması gereken bir ideal ve bir ütopya olarak Çin
elitinin her zaman kafasında yer etmiştir. Çin, yerleşik kültüre sahip güçlü
bir komşu kültür tarafından tehdit edilmediğinden mevcut kültürü temelden
değiştirebilecek bir düşmanla karşılaşmamıştır. Cengiz Han’ın torunu Kubilay döneminde
Tüm ülke işgal edilmekle birlikte göçebeler genellikle ülkenin belli bir
bölümünü istila edebilmişlerdir. Göçebe bir hayat tarzına sahip bu istilacılar
bu ülkeye yerleşerek, yerleşik bir imparatorluğu veya onun bir bölümünü
yönetmeye başladıklarında zengin bir yerleşik kültürün gerektirdiği şartlara
uyum sağlama ihtiyacı duymuşlar, zengin bir yerleşik kültüre sahip yoğun nüfus
arasına giren bu yeni göçebe yöneticiler kısa sürede bu uyum çabalarının bir
sonucu olarak yerel halk ve yerleşik kültür arasında asimile olarak eriyip
gitmişlerdir. Bu özelliğiyle Çin, silahlı bir mücadeleyi, yani savaşı kaybetse
bile, ülkenin içine çektiği yabancı unsuru öğütürcesine yok ederek nihai zaferi
daima kazanmıştır. Bu durum Göktürk yazıtlarına bile yansımış ve Çin’e
gidenlerin geri dönmediklerinden ve yok olup gittiklerinden bahsedilmiştir.
30.12.2015. M.Ç.
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder