5. Farklı Coğrafyalara Göç ve Bu Bölgelerde Ordunun
Gelişimi. Migrations to Different geographies and the development of the army
in these regions.
Tabii yeni oluşan şartlar herkes için iyi bir
gelişme olarak görülmemiştir. Yıkılan devletlerin vatandaşlarının ve işgal
edilen bölgelerin halklarının bir kısmı yeni devletin bölgelerine yerleşmesi
ile birlikte veya sonrasında yaşadıkları yerleri terk ederek komşu devletlere,
oralarda da tutunamazlarsa daha uzaklardaki boş alanlara göç etmek zorunda kalmışlardır.
Bunlardan dağlık ve parçalı bir araziden oluşan bölgelere gidenler veya
insanların zor ulaşabileceği yüksek dağlık alanlara sığınanlar, oralarda;
birbirlerinden tepeler, sırtlar, derin vadiler ile tecrit edilmiş küçük yeni
toplumlar kurdular. Coğrafyanın toplumları birbirinden ayıran doğal engellerden
oluştuğu Kafkasya ve Hindistan gibi bölgelere gidenler dil, din ve kültür
açısından farklı gelişimler gösteren ve gün geçtikçe daha da farklılaşan ve
birbirlerine yabancılaşan birçok toplumlar oluşturdular. Başka savaşlardan
kaçan, başka kültürlerden bazı küçük gruplarında bu toplumlara katılıp onların
içinde erimeleriyle farklılaşma gün geçtikçe arttı.
Bu
kaçan gruplar sadece devletleri yıkılan ve ülkeleri işgal edilen topluluklardan
gelmiyorlardı. Gerek bizim bahsettiğimiz krallıkta, gerekse diğer devlet ve
müstakil göçebe/yarı göçebe topluluklarda çeşitli sebeplerle çıkan iç
çatışmalar sebebiyle yaşadıkları bölgeden kaçan gruplar da bu tür göç
hareketlerine katıldılar. Tarım, şehirleşme ve ticaret geliştikçe bazı toplumsal
gruplar da bölgelerini terk ettiler. Mesela göçebe/yarı göçebe kabilelerden
bazıları; kendi kabile geleneklerinden başka kanunlara uymak, kendi kabile
liderinden başkasının kontrolüne girmek, kendi kabile totemlerinden başka
tanrılara tapmak istemediler. Ayrıca vergi vermeyi ve orduya asker vermeyi
reddettiler. Gün geçtikçe büyüyen yerleşim yerleri ve giderek genişleyen tarım
alanları sürülerinin otlayacağı alanları daralttığından yeni sorunlar yaşamaya
başladılar. Hayvan sürüleri ile tarlalara girdiklerinde köylülerle ve güvenlik
güçleriyle çatışmalar yaşadılar ve cezalandırıldılar.
Bu
durum göçebe kültürü ile yerleşik tarım kültürü arasında köklü çelişkiler ve
çatışmaları beraberinde getirdi. Göçebe/yarı göçebe kabilelerin bazıları güçlü
ve savaşçı bir kabile reisi etrafında konfederasyonlar şeklinde birleşerek
yerleşik hayatın ve tarım kültürünün ortaya çıkardığı devletle savaşmaya
başladılar. Başlangıçta küçük bir göçebe ordusu oluşturdular. Bu ordu kabilenin
tüm insanları ve hayvanları ile her zaman yer değiştirebilen mobilize bir
yapıdır. Bu sebeple hareket kabiliyeti özelliğinden yararlanarak büyük klasik
orduyla mücadele etmektedirler. Yapılarına en uygun hareket tarzları olan
baskın ve pusular ile klasik orduyu oldukça zor durumlara sokarlar. Ticaret
kervanlarını soyar, küçük köyleri basar, küçük askeri garnizonlara baskınlar
yapar ve intikal halindeki küçük askeri birliklere pusu kurarlar. Artık
güvenlik diye bir şey kalmadığından kral bu unsurların etkisiz hale getirilmesi
için orduyu kullanmaya karar verir. Bu kabilelerin sığındıkları bölgelere büyük
askeri operasyonlar yapılır ve ele geçen isyancılar çok sert bir şekilde
cezalandırılır, genellikle de aileleri ile birlikte öldürülürler.
Uzun
süredir bir ordu teşkilatı olan ve askeri kültürünün yanında, diplomasi ve istihbarat
gibi unsurları da kullanmayı öğrenmiş olan yerleşik tarım kültürünün siyasi
organizasyonu olan devlet; isyana katılmamaları için bazı göçebe kabileleri
altın ve gümüş vererek, otlak bölgeleri tahsis ederek, değişik rütbeler ve
tavizler vererek kendi yanına çeker. Göçebelerden devşirilen bu unsurlar da
devletin ordusu ile yan yana savaşınca, kendi barınma alanlarını, kullandıkları
yolları ve savaş tekniklerini bilen bu unsurların yardımıyla göçebeler giderek
güç kaybetmeye başlarlar. Bazı savaşçılar aileleri ile birlikte çatışmalarda
yok edilir. Teslim olanlar tarlalarda ve şehirlerdeki inşaat faaliyetlerinde
işgücü olarak kullanılmak üzere köleleştirilirler. Göçebelerde klasik anlamda
kölelik oluşmamıştır. Çiftçilerde ise kölelik hem yaygınlaşmış, hem de artan
köle miktarı ile birlikte köleliği düzenleyen kanunlar oluşturularak kölelik
kurumsallaşmıştır. Bu sebeple göçebeler çoğu zaman köle olmaktansa ölmeyi veya
uzak bölgelere kaçmak için göç etmeyi tercih etmişlerdir.
Kölelik,
yerleşik tarım toplumlarında sadece kurumsallaşmakla kalmamış, aynı zamanda çok
karlı bir ticaret konusu haline gelmiştir. Savaşlarda ve iç çatışmalarda ele
geçirilen, başka devletlerden veya henüz bir devlet kuramamış küçük
topluluklardan köle tüccarları tarafından yapılan baskınlarla ele geçirilen
güçlü erkekler, güzel kadınlar ve gürbüz çocuklar şehirlerde kurulan esir
pazarlarına getirilerek yüksek fiyatlarla satılmakladır. Bu köleler, pazarda
büyük talep görür. Çünkü artan tarım alanları ve büyüyen şehirlerde yapılan
inşaatlarda büyük bir iş gücü açığı ortaya çıkmıştır. Saraylar, mabetler ve
zenginler tarafından yaptırılan büyük malikânelerin de hizmetçi kadınlara,
cariyelere ve eğlenceler için dansözlere ihtiyacı vardır. Çocuklardan kız
olanlar gelecekte cariye ve hizmetçi olmak için, erkekler ise işgücü olarak
kullanmak için yetiştirilirler. Bu çocukların bazıları devlet ordusunda asker,
zenginlerin şahsi muhafızları ve mabet muhafızları olarak yetiştirilirler.
Ordu
ile başa çıkamayan göçebelerden kurtulabilenler uzak ormanlara ve yüksek
dağlara doğru kaçarlar. Bunlar beraberlerinde sürülerini de götürdüklerinden
dünyanın henüz insan iskân edilmemiş yerlerine sadece insanların değil,
evcilleştirilmiş hayvanların, bazı tahıl, meyve ve sebze tohumlarının da
yayılmasına sebep olurlar. Bu göçebelerden bazıları daha önce bu bölgelere
gelip yerleşen göçmenlere katılıp onların içinde erirken bazı büyük kabileler
ise bu yerleşimcilerle savaşıp onların yerlerine yerleşerek daha uzaklara
gitmelerine sebep olurlar veya yenilerek kendileri daha uzak bölgelere göç
etmek zorunda kalırlar.
Bu
göç hareketleri burada açıklanan savaş ve çatışmalar gibi deprem, toprak
kayması, yanardağ patlaması, kuraklık, sel vb. doğal afetlerin de etkisiyle
sürekli devam eder ve insanoğlu dünyanın yaşanabilir tüm bölgelerine yayılmaya
devam eder. Bu göçler sonucunda değişik bölgelere giden insan toplulukları bu
bölgelerin, iklim, hava ve arazi koşullarına göre hayatta kalabilecekleri uygun
yaşam koşullarını geliştirirler. Bu süreçte daha önce yerleşik tarım toplumunda
yaşamış bazı insanlar tekrar göçebe/yarı göçebe bir yaşam tarzına
dönebildikleri gibi bazı göçebeler de yerleşik hayata geçerler. İster eski
yaşam tarzlarına devam etsinler, isterse de yaşam tarzlarını değiştirsinler, bu
insanlar geldikleri bölgelerde şimdiye kadar edinilmiş olan dini, askeri,
bilimsel, siyasi vb. birikimlerinden birçok unsuru bu yeni coğrafyada da devam
ettirmeye çalışırlar. Bu birikimler, yeni coğrafya ve yaşam koşullarına göre
değişmek zorunda kalsa da etkileri uzun yıllar devam eder.
30.12.2015. M.Ç.
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder