TÜRKİYE
NEREDE BULUNUYOR BÖLÜM 2
Ormanlar:
Türkiye
ormanları; orman ağaçları dışındaki bitki türleri, odun dışı orman ürünleri ve
fauna kaynakları itibariyle zengin biyolojik çeşitlilik değerlerine sahiptir.
Son 37 yılda yapılan çalışmalar ile Türkiye’de orman alanı 1,3 milyon hektar artırılmıştır.
Türkiye’de ormanlar 21,5 milyon hektar alanı kaplamaktadır (ülke alanının %
27,6 sı). Ülke ormanlarının % 99,9'u devlete aittir. Ormanların yaklaşık yarısı
iğne yapraklı, diğer yarısı ise geniş yapraklı türlerden oluşmaktadır.
Şekil-2 ülke topraklarının dağılımı
Yaklaşık
3,000’i endemik olmak üzere 9,000 dolayında bitki türüne ve zengin fauna
kaynaklarına sahip olan Türkiye, ılıman kuşak ülkeleri arasında biyolojik çeşitlilik
itibariyle zengin ülkelerin içinde yer almaktadır. Kuzeyde ılıman kuşak karışık
yağmur ormanları yer alırken, batı ve güney bölgelerinde Akdeniz orman
ekosistemleri, Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgelerinde meşe türlerinin ağırlıklı
olduğu kurak-yarı kurak bölge orman ekosistemleri, kıyı ve iç bölgeler arasındaki
yörelerde geçiş bölgesi orman ekosistemleri yayılışı göstermektedir. Türkiye
ormanları orman ağaçları dışındaki bitki türleri, odun dışı orman ürünleri ve
fauna kaynakları itibariyle de zengin biyolojik çeşitlilik değerlerine sahip
bulunmaktadır.
Coğrafi
konumuna ilişkin bu kadar bilgiden sonra, yerüstü değerler özellikle de gıda
maddeleri ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmamız gerektiğinde aşağıdakileri
görürüz:
-Bu
topraklarda, çavdar, yulaf, buğday gibi bilinen tahıl ürünlerinden üretilemeyen
yoktur. Zaten bereketli hilale dâhil olan bu bölge, bitkilerin ilk evcilleştirildiği
bölgelerdendir. Tahılın önemi insanların her öğünde tükettikleri ürün olmasında
yatar.
-Bakla,
nohut, mercimek, fasulye, barbunya, mısır, soya fasulyesi gibi bilinen
baklagillerden üretilmeyen yoktur. Bu türden olan soya fasulyesi bir dönem
nitelik ve nicelik açısından çok yüksek değerlerde bu topraklarda üretilirdi.
Baklagiller de insanların her gün tükettiği ürünlerdendir.
-Kestane,
antepfıstığı, Siirt fıstığı, yer fıstığı, çam fıstığı, badem, zeytin, ay çekirdeği,
mahlep, salep, safran, kanola, ceviz ve fındık gibi bilinen kültür ve sanayi
bitkilerinden üretilemeyen yok. Kalite olarak da dünyanın en iyileridir.
-Turunçgillerin ana üretim coğrafyalarından biridir.
-Bir
zamanlar üretilemeyen birçok tropikal bitkiler bile artık üretilebiliyor. Kivi
ve muz zaten bilinenlerdi. Bunlara eklenen 26 çeşit daha ürün oldu. Örnek
vermemiz gerekirse altın çilek, pepino, papaya (ağaç kavunu), avokado, ananas,
mango, yaban mersini, ejder meyvesi, hint ayvası, kedigözü, mangis ile salak
meyve olarak tanınan fındık görünümlü pondoh bunlardan bazılarıdır. Bu
meyveler, tropikal iklime daha yakın olan ve hemen güneyinde geniş bir engelsiz
yüzey olan Akdeniz ve onun sağladığı nem sayesinde, Antalya ve Mersin ili ile
ilçelerinde üretilmektedir. Tüm bunlar kişisel atılımlarla yapılmakta olup,
devlet desteği yoktur ve şimdilik toplam 4000 dekarlık bir alan ile
yetinilmektedir.
-Belki
de dünyanın en kaliteli çayı bu topraklarda üretiliyor. Birçok ülkenin çayını
tatmış olmama rağmen en lezzetlisi bu topraklara ait olandı.
-Bilinen
mevsimlik meyve ve sebzede zaten Avrupa ve kısmen Asya pazarını destekleyen güce
sahiptir. Ancak bununla yetinilmeyip daha yüksek miktarlara çıkılabilir.
- Dünyada
kırmızı et ile süt ve süt ürünlerini en az tüketen ülkelerden birisidir. Eldeki
yayla ve mera kapasitesine bakıldığında, kişi başına, rahatlıkla 2-4 adet arası
büyükbaş ile 5-8 adet arası küçükbaş hayvan yetiştirilebilir.
-Turizmi
yapısından dolayı koşulsuz destekleyen bu coğrafya kendi nüfusu kadar turiste
zaman geçirtecek doğal, tarihi ve kültürel derinlik ve zenginliğe sahiptir.
Ülke
toprakları yaz turizmine uygundur. Güney ve batı sahillerinin sağladığı
avantajlar ile rakiplerine üstün gelebilecek potansiyeli taşımaktadır. 2014 yılında
yaklaşık 42 milyon turist ülkeyi ziyaret etmiştir.
Yaz
turizmine olduğu gibi kış turizmine de uygundur. Uygun kar miktarı ile bazı bölgelerde
uzun süren kış mevsimi kayak sporuna olumlu şartlar sunmaktadır. Doğu Anadolu bölgesi
kış turizminde gelecek vaat eden bir derinliğe sahiptir.
Ama
tüm bunların yanında asıl kazanç kültürel turizmdedir ve bu konuda çok geride
kalınmıştır. Doğu-batı yönünde ana geçiş yollarından birinin üzerinde olan
Anadolu yarımadası çok zengin bir işgal ve istila silsilesi yaşamıştır. Her
gelen ve yok olan kavimler bu topraklara çok eser bırakmıştır. Bunların dünyaya
pazarlanması gerekiyor. Bilinen en eski yerleşim yeri Anadolu topraklarındadır:
Çatalhöyük. Bilinen en eski kült yapılar topluluğu yine Anadolu’dadır: Göbeklitepe.
Bu
arada doğa yürüyüşü turizmi de başarıyla ilerlemektedir. Daha ziyade yabancı doğaseverler
tarafından oluşturulan patika ve parkurlar ile ülkenin tarihi ve ören yerleri,
doğasever turistlere açılmıştır. Likya Yolu, Saint Paul Yolu ile Frigya’lıların
kullandıkları vadilerden geçen Frig Yolları bunlara örnektir. İnebolu’dan başlayan
bir doğasever, hiç ara vermeden, bir yoldan diğerine geçerek tarihi alanlar içinden
Antalya’ya varabilmektedir.
Hava
sporları turizmi için de uygun coğrafya parçaları vardır.
Harp
tarihi açısından zengindir. Adeta açık hava müzesi gibi olan bu topraklar harp
tarihi turizmini de destekleyecek güçtedir. Basit bir örnek verecek olursak;
bir dönem Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik de yapan Edirne şehri dünyada en çok
kuşatılan şehridir. Onun bu özelliği uğranda en çok savaşılan yer olma niteliğini
de beraberinde getiriyor.
Dağcılık
turizmi için de uygun olan bu topraklarda bulunan Aladağlar, büyük
ekspidisyonlar öncesi dünyanın tüm tanınmış dağcılarına antrenman alanı olarak
hizmet eder. Himalayalara gidecekler önce Aladağlardan geçer ve kendilerini
alpinist sitilde hazır hissettikten sonra 8000’lik zirvelere yol alırlar.
Ege
kıyıları girintili ve çıkıntılı bir yapıya sahip olduğundan çok sayıda koy ve
koyakları barındırır. Yat turizmi ve kendini rahat hissetmek isteyenler için
ideal olan bu yapının benzeri bir tek Adriyatik denizinde vardır.
TÜRKİYE NEREDE BULUNUYOR BÖLÜM
3’DE GÖRÜŞMEK ÜZERE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder