14. Sonuçlar.
The results.
(Önemli kelimeler: Savaş, Strateji, Tarih, İnsanlık Tarihi, Sıcak Savaş, Siber Savaş, Konvansiyonel Savaş, Nükleer Savaş, Biyolojik Savaş, Soğuk Savaş, Asimetrik Savaş, Psikolojik Savaş, Ekonomik Savaş, Demografik Savaş, Teknolojik Savaş, Edirne, TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri, Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti, Kafkasya, Doğu Anadolu, Edirne)
(Önemli kelimeler: Savaş, Strateji, Tarih, İnsanlık Tarihi, Sıcak Savaş, Siber Savaş, Konvansiyonel Savaş, Nükleer Savaş, Biyolojik Savaş, Soğuk Savaş, Asimetrik Savaş, Psikolojik Savaş, Ekonomik Savaş, Demografik Savaş, Teknolojik Savaş, Edirne, TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri, Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti, Kafkasya, Doğu Anadolu, Edirne)
Yukarıda, savaş ve orduların ortaya çıkışı ve
gelişimini, insanoğlunun gelişim sürecini tahayyül etmeye çalışarak, tarihi
süreç içerisinde inceledik. Gerçi, 1970’lerde bazı maymun türlerinin
gözlemlenmesi sonucu, maymun türlerinin de askeri gruplar halinde
teşkilatlanabildikleri, grup içinde bireysel mücadelelerin yanında gruplar
arasında kitlesel savaşlar yaptıkları, bu savaşlarda grup lideri kontrolünde
belli bir planlamaya göre bazı askeri taktik ve stratejiler uyguladıkları
gözlemlenmiştir. Buradan hareketle, evrime inananlar tarafından; askerlik ve
savaşın insanın insan olmadan önceki dönemlerinde de var olduğu iddia
edilmektedir. Ancak biz, bu tür konulara girmek istemediğimizden ordular ve
savaşları insanların, insan olarak bu dünya üzerinde dolaşmaya başladıkları
zamandan başlattık. Bunun sonucunda da şu sonuçlara ulaştık.
-Savaş, insanlık
tarihi kadar eskidir. Çünkü insan, var oluşunun başlangıcından beri varlığını
sürdürebilmek için savaşmak zorunda kalmıştır. Bu sebeple savaş insanoğlu için
ahlaki, felsefi veya dini bir seçenek değil bir zorunluluktan ibaret olmuştur.
İnsanlar; değişik dini, felsefi, ahlaki vb. sebeplerle savaşa karşı olduğunu
söyleyebilir fakat bir toplum veya devlet varlığını sürdürmek istiyorsa mutlaka
savaşmak zorundadır. Bu durum geçmişte olduğu gibi bu gün de değişmemiştir.
Bunun en basit kanıtı, günümüzde herkes barışın erdeminden bahsetmesine rağmen,
dünyanın değişik bölgelerinde her yıl birçok savaşın ortaya çıkmasıdır.
-Eskiden ‘’savaş’’
terimi sadece sıcak savaş anlamında kullanılırken günümüzde savaş teriminin
kapsadığı anlam oldukça genişlemiştir. Şimdi, konvansiyonel savaşın yanında;
nükleer savaş, biyolojik savaş, soğuk savaş, asimetrik savaş, psikolojik savaş,
ekonomik savaş, demografik savaş, teknolojik savaş ve siber savaş gibi onlarca
savaş türünden bahsedilmektedir. Bu sebeple savaş günümüzde, eski zamanlardan
daha fazla kaçınılmaz bir zorunluluk olmuştur. Çünkü savaş konuları neredeyse
yaşamın tüm alanlarını kapsar hale gelmiştir. Bunun sonucunda da; eskiden
silahlı çatışmaların sona erdiği dönemlere barış dönemleri denilirken artık bu
barış dönemleri sadece savaşın başka vasıtalarla devamı haline gelmiştir. Üstelik
bu yeni savaş türlerinin birçoğu tüm dünya çapında uygulandığından savaş eskiye
göre oldukça yaygınlaşmıştır. Böylece, günümüzde barış dönemi diye bahsedilen
dönemlerde sadece silahlı çatışmalara son verilmekte ama savaş diğer türlerinin
uygun kombinasyonlarıyla tüm dünyada devam etmektedir.
-Savaş ve
orduların gelişimi ile ilgili diğer önemli bir husus ta; savaşın ve orduların
coğrafya tarafından şekillendiği
konusudur. İnsanoğlu doğanın çocuğudur. Belli bir coğrafyada yaşayan insanoğlu
yaşamını sürdürebilmek için bu coğrafyanın şartlarına kendini uydurmuş, bu
coğrafyada bulduğu malzemeyi kullanmış ve bu coğrafyadan beslenmiştir. Yani
insanı coğrafya şekillendirmiştir. Dolayısıyla, değişik bölgelerde yaşayan
insan topluluklarının savaş yöntemlerinden silahlarına kadar tüm ordulaşma
süreçlerinde de coğrafya belirleyici unsur olmuştur. Bunun sonucunda her bölge;
içinde yaşayan toplumların ordularının oluşmasında, silahlarının gelişmesinde,
savaş yöntemlerinde ve hatta savaş taktik ve stratejilerinde kendine has
özellikler ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Ancak; kitlesel göçler ve farklı
askeri kültürler arasında yaşanan savaşlarla birlikte farklı kültürler arasında
etkileşim yaşandıkça, değişik bölgeler arasında silah, teçhizat, taktik ve
stratejilerde de karşılıklı etkileşim yaşanmıştır. Bu da dünyada orduların ve
askeri kültürün gelişmesinde büyük etkiler yaratmıştır.
-Bugün teknoloji
çok ilerlemesine rağmen coğrafya savaş ve ordular üzerinde hala oldukça etkilidir.
Örneğin; Kafkasya ve Doğu Anadolu gibi dağlık ve parçalı arazilerde büyük
zırhlı birliklerle geniş kuşatmalara dayanan stratejiler uygulamak hala mümkün
değildir. Bunun yerine, bu bölgelerde; uçar birlik harekatına ağırlık veren,
özel birliklerin yoğun olarak kullanıldığı stratejiler kullanmak daha uygun
görünmektedir. Bu sebeple bu bölgelerde ordu teşkilatları da buna göre
oluşturulmak zorundadır.
-Tüm bunların
sonucunda şunu söylemek mümkündür: Türkiye, silahlı kuvvetlerini, silah
çeşitlerini ve stratejilerini kendi ülke coğrafyası ve çevresindeki coğrafyayı
dikkate alarak yeniden teşkil ve teçhiz etmelidir. Bunu yaparken jeopolitikte
ve jeostratejik durumda ortaya çıkan gelişmeleri de dikkate almak zorundadır. İran,
Kafkasya ve Balkanlar gibi iki dağlık bölge ile Irak ve Suriye gibi çöl arazileri ile kaplı bir
bölgeye komşu olan, yıllardır iç güvenlik sorunu ile uğraşan, soğuk savaşın
ardından dünyanın en önemli çatışma ve savaşları çevresinde yaşanmış olan
Türkiye’nin Soğuk Savaş şartlarına göre oluşturulmuş ve konuşlanmış bir ordu ve
soğuk savaş dönemi stratejileri ile yoluna devam etmesi mümkün değildir. Bunda
ısrar edilirse, bu durum Türkiye’nin geleceği açısında büyük yıkımları da
beraberinde getirebilir. Bernard Lewis’in de belirttiği gibi; ‘’Ateşli
silahların yoğun kullanımı Avrupa’da feodaliteyi tasfiye ederken Osmanlı
İmparatorluğu’nda, ateşli silahlarla savaşmaya uygun olmayan Tımarlı Sipahiler
tasfiye edilmeyince bu durum Osmanlı İmparatorluğu’nun tasfiye edilmesine sebep
olmuştur. Eğer benzer bir kader yaşansın istenmiyorsa, Türk Ordusu aynı hatayı
tekrarlamayıp kendini yeni şartlara göre yeniden organize etmek zorundadır.
-Bunun için hemen
harekete geçmek gerekmektedir. TSK’nın hantal bürokratik yapısı içinde yıllarca
sürecek olan anlamsız tartışmalarla vakit kaybedilmemelidir. Çünkü bizim
coğrafyamız tarihin başlangıcından günümüze kadar en çok savaş yapılan bir
coğrafyadır. Örneğin dünyada en çok savaş yapılan yer Edirne’dir. Antik
dönemden itibaren yapılan deniz savaşlarının ezici bir çoğunluğu, ya bizim
kıyılarımızda veya kıyılarımız olan denizlerde yapılmıştır. Yani bu topraklar
savaşın topraklarıdır. Savaşlar günümüzde çok fazla alarm vermeden birden bire
ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple, Türkiye her zaman savaşa hazır olmak
zorundadır. Sadece atıl bir şekilde de değil. Her değişikliğe anında uyum
sağlayacak şekilde ve hatta çatışmalar ortaya çıkmadan önce proaktif bir
yaklaşımla hazır olmalıdır. Bunu yapmadığı için kumpaslarla (asimetrik
psikolojik savaş, siber savaş ve bilgi terörü yöntemleriyle), yetişmiş
personelinin çoğunu kaybettiğini ve adeta tek mermi atılmadan sırtının yere
getirildiğini unutmamalıdır. Bu sebeple TSK, değişik savaş türlerine karşı
savaşacak şekilde hazırlanmaya hemen başlamalıdır.
Arz ederim.
28.12.2015. M.Ç.
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
1. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/savas-bir-tercih-degil-bir.html
2. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insanoglunun-ortaya-cks-ve-silah.html
3. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/insan-topluluklarnn-cogalmas-ve.html
4. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tarm-toplumlarnn-ortaya-cks-ve-ordularn.html
5.http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/farkl-cografyalara-goc-ve-bu-bolgelerde.html
6. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/cografyann-savas-ve-askerlik-uzerindeki.html
7. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/ortadogu-ve-anadoludaki-tarm.html
8. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/daglk-bolgelerde-yasayan-tolumlarda.html
9. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/steplerde-yasayan-gocebe-topluluklarda.html
10. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/tecrit-edilmis-buyuk-bolgelerde.html
11. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/dsa-ksmen-ack-buyuk-bolgelerde-ordularn.html
12. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/denizci-uluslarda-ordularn-olusumu-ve.html
13. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/diger-bolgelerde-ordularn-olusumu-ve.html
14. http://sisteorileri.blogspot.com/2015/12/sonuclar-results.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder