TÜRKİYE
NEREDE BULUNUYOR BÖLÜM 4
4.Komşular:
Şekil-3 Türkiye’nin Komşuları
Türkiye
Asya ile Avrupa kıtalarında bulunan sekiz ülke ile sınır komşusudur. Türkiye
biri büyük (Anadolu) diğeri küçük (Trakya) iki yarımadadan oluşan bir ülkedir.
Dünya üzerinde sayılı ülke bu kadar çok ülkeyle sınır komşusudur. Çok ülkeyle sınır
komşusu olmak jeopolitik yönden olumsuz bir özelliktir. Ayrıca bu sınırların
uzun olması ve topoğrafik engellerin bulunmaması da Türkiye için sorunlar
yaratmaktadır.
Bugünkü
milli sınırların başlıca özelliklerini genel olarak şöyle özetlenebilir:
-Deniz
ve kara toplam uzunluğu 11.086 km’dir. Bunun 8333 km si (%75.7) deniz sınırları,
2753 km si ise (%24.3), kara sınırlarından oluşur.
-Sınırlarının
uzunluğu bakımından Türkiye, dünyanın en uzun sınırlı ülkeleri arasında yer alır.
-Türkiye
kıyılarının büyük bölümünü Anadolu kıyıları oluşturur. Örneğin 8333 km’lik
toplam kıyı uzunluğunun sadece 786 km’ si (%9,4) Trakya ve 1067 km’ si (%12,8)
adaların kıyı uzunluklarıdır. Oysa Anadolu kıyılarının toplam uzunluğu 6480
km’yi bulur. En uzun kıyı 2400 km. ile Ege Denizi kıyılarıdır. Bunda Ege kıyılarının
fazla girintili çıkıntılı olması etkilidir.
-İran
sınırı dışındaki kara sınırları hemen tümüyle yakın tarihte belirlenmiştir.
-Kara
sınırlarımızda coğrafi anlamda, sadece İran, Ermenistan, Yunanistan, Nahçıvan
ve kısmen Irak sınırları doğal sınır niteliği taşımaktadır. Diğerleri ise yer
yer bazı engellerden geçmekle birlikte çoğunlukla yapay sınır niteliği taşırlar.
-Sınırların
bazıları (İran, Irak ve Yunanistan sınırlarında olduğu gibi) tamamen politik sınırlar
olup Türk nüfusunun bütünlüğünü bölmüşlerdir. Örneğin, İran sınırı Güney
Azerbaycan’ı, Irak sınırı Musul-Kerkük-Erbil ve dolaylarında Türklerin yaşadığı
yerleri, Yunan sınırı ise Batı Trakya’yı Anadolu Türklerinden ayırmaktadır.
Türkiye’nin sekiz komşusu vardır. Bunları bulundukları
bölgelere göre üç grupta toplayabiliriz:
Balkan
Ülkeleri
-Yunanistan:
212 km’lik uzunluğa sahiptir. Sınır Meriç Irmağının ağız kısmında başlar ve Türkiye-Yunanistan
ve Bulgaristan sınırlarının kesişme noktasında son bulur.
-Bulgaristan:
269 km’lik uzunluğa sahip olan Bulgaristan sınırı Meriç ırmağının Türkiye girişinden
başlar ve Karadeniz kıyılarında son bulur.
Kafkas
Ülkeleri
-Gürcistan:
276 km olan sınır Sarp Köyünden başlar ve Türkiye-Gürcistan ve Ermenistan kesişmesinde
biter.
-Ermenistan:
Genel olarak Arpaçay ve Aras vadisini izleyerek Nahcivan-Türkiye sınırında
biter. 317 km uzunluğundadır.
-Azerbaycan:
Azerbaycan kendisine bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti vasıtasıyla Türkiye’ye
komşudur. Türkiye-Nahcivan sınırı sadece 18 km uzunluğundadır.
Bu üçünün
toplamı olan 611 km. geçmişteki SSCB sınırını oluşturmaktadır.
Orta
Doğu Ülkeleri
-İran:
Aras Nehrinin ülkemizden ayrıldığı yöreden başlar ve Türk-İran-Irak sınırlarının
kesişme noktasında biter. 454 km uzunluğundadır.
-Irak:
Türkiye-İran sınırının bitiminden başlayarak Türkiye-Suriye-Irak kesişim noktasında
biter. 331 km uzunluğundadır.
-Suriye:
877 km olan bu sınır, Irak sınırından başlar ve Akdeniz’de son bulur. Kara sınırlarının
en uzunudur.
Komşular
ile olan ilişkiler jeostratejik ve jeopolitik bölümlerinde açıklanacağından, şimdilik
bu kadar açıklama ile yetinilmiştir.
5.jeostratejik
ve jeopolitik konum
Bu
iki kelime veya tamlama çok kullanılır. Kısaca anlamları jeolojinin strateji üzerindeki
etkileri ve ulusal ve (daha ziyade) uluslararası politika üzerindeki etkileri
anlaşılır. Ancak bilinmesi gereken jeoloji-strateji (jeostrateji) derken, esasında,
temel olarak o ülkenin “bağımsız bir şekilde kendi elinde bulundurduğu” değerler
bütününü anlamamız gerekir. Jeoloji-politika (jeopolitik) derken ise ülkenin
bulunduğu konum itibari ile hem komşuları hem de diğer ülkeler ile “birlikte
geliştirdiği” değerler bütününü anlamamız gerekiyor. Bu kısa açıklamadan sonra,
öncelikle, Türkiye ile ilgili jeolojik gerçeklere bakalım.
Türkiye
bulunduğu coğrafya bakımından aynı anda;
-Akdeniz
-Karadeniz,
-Ege,
-Balkan,
-Kafkas,
-Ortadoğu
(biz bunu kabul etmiyoruz ama değerlendirenler var)
-Avrupa,
-Asya
ülkesi sayılmakta olup etrafında 8 komşu ülke ile 3 deniz vardır.
Tersten
başlayarak başa doğru bu kavramların ne demek olduğuna kısaca bakalım.
Nedir
Asya ülkesi olmak?
Avrupa
ile birlikte dünyanın en eski ve yaşlı kıtası olarak değerlendirilir. Dünyanın
en büyük kara kütlesidir. Buna Avrupa’yı eklersek kütle daha da büyür. Bilinen
ve mevcut medeniyetlerin beşiğidir. Güneş Asya’dan doğar. Türkiye ana karası
ile Asya’ya bağlı bir yarımada olup onun Akdeniz
ve
Avrupa’ya doğru hücuma geçmiş bir kolu gibi durmaktadır. Dünyanın en büyük 20
ekonomisinin sekizi ile süper gücünden ikisi bu kıtada bulunmaktadır. Mistik
gizemlerin en çok olduğu kıtadır.
Nedir
Avrupa ülkesi olmak?
Türkiye
Trakya bölümü ile Avrupa’ya bağlı bir yarımada olup onun hücumlarını durdurmak
istercesine araya iki boğaz koymuş ve savunma mevzileri hazırlamış gibi
durmaktadır. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin yedisi bu kıtadadır. Örnek alınan
batı medeniyetinin beşiğidir. Yüzyılı aşkın bir süre din savaşı yaptıktan
sonra, dini kiliseye hapsedebilme cesareti gösteren ülkelerin olduğu yerdir. Ve
pek tabi ki, engizisyonun ve aforoz sisteminin de ortaya çıkıp uygulandığı kıtadır.
İki tane dünya savaşının çıktığı ve insanlığı büyük yıkıma uğrattığı yerdir.
Nedir
Ortadoğu ülkesi olmak?
Öncelikle
kişisel ve genel kabul görülen gerçeği belirtmem lazım. Türkiye komşuluk ve
inanç sistemi dışında hiçbir Ortadoğu ülkesi ile benzerlik göstermemektedir. Bu
yüzden bu kavramı kabul etmiyoruz. Türkiye komşuları olan Suriye, Irak ve İran
ile sınırları olması sebebiyle bilinen Ortadoğu kavramına çok yakındır.
Ortadoğu,
dünya petrol rezervlerinin büyük bir kısmını barındıran, sürekli savaş olan,
hepsi Arap kökenli olmasına rağmen birbirlerini çekemeyen ülkelerin olduğu bir
yerdir. Bu bölgede terör hiç eksik olmaz. Terörün ilk nedeni mezhep ayrılığıdır.
İkincisi ise etnik yapılar arasındaki küçük farklılaşmadır. Üçüncü bir sebep
olarak da ülkeler arasında cetvel ile çizilmiş olan sınırlardır. Araplar öyle
bir kavimdir ki, kendi sınırlarını kendileri çizememiştir ama çizilene de
uyamazlar.
Yine
bu bölge göksel olduğu iddia edilen dinlerin indiği yerdir. Nedense her üç din
de buraya inmiştir. Hatta Sabiiler ile ay ve güneş kültü de bu toprakların inanç
sistemidir. Dinlerin buraya inmesini bu toprakların kutsallığına bağlayanlar,
inme sebebinin o topraklarda yaşayan kavimleri düzeltmek olduğunu görmemektedirler.
Bu bölgenin
İsrail hariç diğer tüm ülkeleri dünyanın en geri ülkelerini teşkil etmektedir.
Kadın hala cehennem bekçisi olarak değerlendirilmekte olup ikinci sınıf insan
yerine konmaktadır. Bazı Ortadoğu ülkelerinde kadınlar hala taş ile recm
edilmektedir. Hala şahitliği geçersizdir, miras hakkı adaletli değildir, çarşaf
ve peçe arkasında dolaştırılmaktadır. Ama tüm bunlar yapılırken, o birinci sınıf
insanlar, kendilerinin ikinci sınıf insanlardan doğduğunu, onlara ana dediğini,
çocuklarının anası olduğunu, kız kardeşim dediğini unutacak veya önemsemeyecek
kadar da kör cahil olup, çelişkili hayat yaşar.
Hiçbir
bilim dalında adları geçmez, sanayi ve teknoloji alanında tamamen efendileri
olan batıya bağlı bir bölgedir.
Özlü
bir anlatım ile söylemek gerekirse; genelinde insan hak ve hürriyetlerinin
olmadığı ve dünyaya terör ile petrol ihraç eden ülkelerin bir araya toplandığı
coğrafi bölge demek uygun olur.
Nedir
Kafkas ülkesi olmak?
Anadolu’ya
Türklerin girdiği yollardan biridir Kafkasya. Etnik, tarih ve kültürel olarak çok
yakın olduğumuz hatta içli dışlı olduğumuz bir hayat gerçeğidir. Türkiye’nin
Asya’ya yayılırken en sağlam adımlarını atacağı bölgedir.
Nedir
Balkan ülkesi olmak?
Avrupa ile olan ilişkilerde Türkler
önce Balkanlara geçmiş olup daha sonra İstanbul’u elde etmişlerdir. Türklerin
balkanlarda iz bırakması ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu ile olmamıştır. Daha önceki
yıllarda Avrupa’nın orta yerinde kurulan Hun Devleti vardır. Zaten şimdi o bölgeye
Hungarya denmektedir ama nedense Türkler kendi soylarının adı ile anılmakta
olan yere Türklükle hiçbir alakası
olmayan
Macaristan kelimesi ile tanımlamaktadır. Oysa Türk ve Türklük düşmanı Anglo
Saksonlar bile buraya hunların yaşadığı yer anlamında “Hungarya” demektedir. Ünlü
Macar Türkolog Rasonyi bile “Türkler Macarların babası, Fin-Ugorlar anasıdır”
der.
Avrupa
Hun İmparatorluğu döneminde İstanbul önlerine kadar gelinmiş olup, yapılan ağır
vergili bir anlaşma sonucu işgal gerçekleştirilmemiştir.
Balkan
halkları ile öteden beri derin etnik, kültürel ve tarihi bağlar mevcuttur. Bugün
balkanların her yerinde Türklerin adaleti aranmakta olup tüm Avrupa bunun gerçekleşmesinden
korkmaktadır.
Balkanlar
genel olarak Romanya bölgesinde bulunan doğalgaz ve petrol ile enerji coğrafyası,
eski Yugoslavya şimdiki, Hırvatistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ,
Yunanistan ve Bulgaristan ama özellikle de Sırbistan ile bir terör coğrafyasıdır.
Bilindiği üzere 1.Dünya Savaşı bir Sırp’ın Avusturya-Macaristan veliahtını öldürmesi
ile başlamıştır. Yine Yugoslavya’nın dağılması ve bölgede yaşanan katliamların çoğunun
altında Sırplar vardır.
Nedir
Ege ülkesi olmak?
“İki
yakadan” birini teşkil etmektir. Ege Denizi’nin batısında Yunanistan doğusunda
ise Türkiye vardır. Arasında kara sınırı da bulunan Yunanistan ile deniz ve
adalardan oluşan kombinasyonun içinde belki de aşılması mümkün olmayan sorunlar
vardır. Ege ülkesi olmak, bir manada, sürekli iki ülkenin sürtüşmesi demektir.
Bunun
yanında ciddi bir turizm potansiyeli ve ona kaynaklık eden doğa güzelliği vardır.
Bölge geçmişte çok sayıda devlete ve medeniyete beşiklik etmiştir.
Nedir
Karadeniz ülkesi olmak?
Dünyanın
en kirli denizlerinden birinde kıyısı olmak demektir. Türkiye karadan sınır komşusu
olduğu Bulgaristan ve Gürcistan dışında Karadeniz üzerinden Romanya, Ukrayna ve
Rusya ile de denizden komşudur. Dünyanın süper güçlerinden Rusya ile denizden
komşu olmak veya karşı karşıya gelmek gibi bir yükü vardır Karadeniz ülkesi
olmanın. Bunun yanında, her iki boğazın Karadeniz’de kıyısı olan ve olmayan ülkelerin
ticari ve askeri gemilerinin savaş ve barış durumunda geçiş rejimini ayrı ayrı
düzenleyen Montrö boğazlar sözleşmesinin uygulayıcısı ülke olmak gibi bir yükü
daha vardır.
Nedir
Akdeniz ülkesi olmak?
Karadan
sınırdaş olunan Suriye dışında denizden Lübnan, İsrail ve hatta Mısır ile de sınırdaş
olunan denizdir. Bunun yanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs
Rum Yönetimi ile de komşuluk ilişkileri sağlanır.
Akdeniz
ülkesi olmak aynı zamanda eski SSCB yeni Rusya Federasyonun öteden beri hedefi
olan sıcak denizde kıyı sahibi olmak demektir.
Ayrıca
en çok turistin geldiği bölge, geçmişte, çok sayıda devlete ve medeniyete beşiklik
etmiştir.
Komşuların
ve yarımadaları çevreleyen denizlerin Türkiye üzerindeki etkilerini ve varsa
aradaki sorunları, jeostratejik ve jeopolitik yansımaları temelinde,
inceleyelim.
TÜRKİYE NEREDE BULUNUYOR BÖLÜM
5’DE GÖRÜŞMEK ÜZERE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder